Van’da faaliyet gösteren ve birçok vilayetten aşiretlerin kanaat liderlerinin üyesi olduğu Kadim Aşiretler Federasyonu öncülüğünde, Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklama sonrası başlayan sürece dayanak geldi. İstanbul başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu’nun 22 ilinde 230’u aşiret lideri toplam 430 kişi, bir otelde düzenlenen toplantıda bir ortaya geldi. Basın açıklaması öncesi Kuran-ı Kerim tilaveti okundu.
“TELAFİSİ OLMAYAN BÜYÜK CAN KAYIPLARI OLDU”
Kadim Aşiretler Federasyonu Genel Başkanı Rasim Aslan, şu tabirleri kullandı:
“Tarih boyunca aşiretlerimiz, yalnızca bir toplumsal yapı değil, birebir vakitte adaletin, dayanışmanın ve merhametin temsilcisi oldu. Türkiye’de son 40 yılda büyük acılar yaşandı. Bu süreçte telafisi olmayan büyük can kayıpları oldu. Hiçbir kazananı olmayan ağır bir çatışma ortamı iç ve dış çevrelerce yaşatıldıkça gencecik evlatlarımızı kaybettik. Annelerimizin gözyaşları, ailelerimizin feryatları yeri göğü inletti. Çok büyük maddi ve manevi tahribat oldu. Bölge insanı büyük acılar yaşadı, kentler harabeye döndü. Bölgede yaşayan İslami kurumlar maksat haline getirildi. Mütedeyyin beşerler fecî azaplar ile katledildi. Ülkemizin uzun bir vakittir terör olaylarının çok büyük maddi ve manevi ziyan gördüğü apaçık bir gerçektir. Kardeşçe yaşamamızı istemeyen kimi güçler, bu kaos ortamının bitmesini istememektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyanın huzursuzluğunun azalması ve refah seviyesinin yükselmesi için emperyalist güçlerin oluşturduğu bu terör belasından bir an evvel kurtulmak gerekmektedir”
“HİÇBİR SİYASİ PROPAGANDAYA KURBAN EDİLMEMELİDİR”
Aslan, başlatılan süreci sonuna kadar desteklediklerini belirterek şöyle devam etti:
“Ülkemizin, coğrafyamızın, vatandaşlarımızın huzur ve refah içinde yaşaması için atılacak olumlu ve iyi her adımı önemsiyor ve destekliyoruz. Onun için tahlil sürecinin üstünden uzun yıllar geçmişken yapılan yeni davet ile yitirmiş olduğumuz umutlar bir daha yeşerdi. Öncelikle PKK’nın silah bırakmasına yönelik Abdullah Öcalan’a yapılan davet son derece pahalı ve yerinde bir davettir. Bu sorunu çözme noktasında ortaya konulan her irade kıymetlidir.
Tabii olarak Kürt probleminin muhatabı Kürt halkıdır. Kürt halkı kendi içinde geniş, demografik ve İslami yapıya sahip bir halktır. Hem Öcalan, hem siyasal Kürt partiler, hem de İslami oluşumlar bu sürece katkıda bulunmak zorundadırlar. Bilinmelidir ki Türkiye, Türkiye’deki Türklerin ve Kürtlerin inançta yaşayabileceği, emperyalist güçlerin sömürüsüne karşı yekvücut direnebileceği tek vatandır. Bugün Orta Doğu’da Gazze ve Lübnan ile hudutlu kalmayacak akınları durdurabilecek tek ülke Türkiye’dir. Bu nedenle bu süreç hiçbir siyasi propagandaya kurban edilmemelidir.
PKK sorunu yalnızca Kürt probleminin ortaya çıkardığı bir sorun değildir. Fakat çoğunlukla Kürt sıkıntısından beslenmiştir. PKK mahallî ve global boyutları olan, ekonomik ve sınıfsal yapıdan beslenen bir oluşumdur. Bu minvalde silah bırakma daveti kıymetli bir davettir. Et ve tırnak üzere birbiri ile bütünleşen Kürt ve Türk halkları için devlet üstüne düşeni yapmalıdır. PKK ise Kürt halkının yaşadığı acılara kulak vererek bu davete olumlu yanıt vermeli, silah bırakma iradesini ortaya koymalıdır.
Bu problem, doğusundan batısına bütün toplumun ortak sorunudur. Hasebiyle bütün siyasi tarafların sürece dayanak olmaları ve olumlu katkı vermesi tarihi bir sorumluluktur. Siyasi, felsefi, dini ve ideolojik olarak hangi görüşe sahip olursa olsun, tüm toplum kesitlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının başkalarını dışlamadan, ötekileştirmeden kendi müktesebatı mucibince sürece taraf olmaları, katkı vermeleri, sürecin kapsayıcı ve sağlam bir tabanda tahlile kavuşması için kıymetlidir.
Bizler Kadim Aşiretler Federasyonu olarak, esaslı birikimimiz, kadim kültür ve medeniyetimiz ile ön yargısız ve samimi her türlü teşebbüsü desteklediğimizi bildiriyoruz. Doğal ki toplumumuzun kültür, inanç ve bedellerinin görmezden gelinmemesi, bütün bu süreçte bir halde acıyı çeken bölümlerin gönüllerine su serpecek kalıcı tahlil odaklı bir yaklaşımın sergilenmesi çok kıymetlidir. Bu bağlamda 85 milyon vatandaşımızın kardeşliği için ülkemizde birlik ve beraberliği sağlamak ismine, bu bildiri ile sesimizi Türkiye’de yaşayan bütün halklara iletmek istiyoruz ve herkesi tahlilin bir daveti olmaya çağırıyoruz.”
